Ne Geçmiş Tükendi Ne Yarınlar
03.04.2015 20:39Mezuniyet töreni.Kepler atılmış; tebrikler, kucaklaşmalar…
Kardeşim bir anda kolumdan çekiştiriyor: “Ays! Şuraya bak!”
Kafamı çevirdiğimde dünyanın en anlamlı duyguları kalbime yağıyor.
Bir pankart: “Ne geçmiş tükendi ne yarınlar…”
Gördüğüm: dört yılım, heyecanım, emeğim, kalbimde yerlerini asla kaybetmeyecek dostlarım, kardeşlerim, en mutlu anlarım, gözyaşlarım, zafer çığlıklarım, hayal kırıklıklarım, kısılan sesim, tükenmeyen enerjim.
Gördüğüm, benim geniş ailem! Hep olacak, hep büyüyecek, hayatımdan hiç çıkmayacak, benden kurtulmayı başaramayacak ailem. Üniversite anılarımı doldurduğum koca bavulda en çok yer onların. Birlikte gülüp birlikte ağladığım, bir bardak suyu paylaştığım, sesim kısılana kadar bağırdığım, soframı paylaştığım, uzun yolculuklar yaptığım dostlarımın.
Kısa bir anı hakkında yazmak kolay. Zor olan biriken bu kadar anının hissettirdiğini anlatacak sözcükleri bulmak. İçimde biriken “keşke”siz, “iyi ki”lerle başlayan bir sürü cümle, hatırladığımda gülümsediğim anılar, beni saran ve aidiyet duygusunu yaşatan samimiyet.
Daha önümüzde omuz omuza yapacağımız tribünler, gollerle çıldıracağımız maçlar, kutlayacağımız şampiyonluklar, birbirimize katacağımız dünyalar var. O yüzden bu bir veda değil teşekkür yazısı.
Başta Boğaziçi olmak üzere 1907 ÜNİFEB’te kardeşim, dostum olan; samimiyetini ve emeğini esirgemeyen herkese sonsuz teşekkürler!
Biz sürekli büyüyen kocaman bir aileyiz!
İyi ki varız, hep olalım!